Ani İşitme Kaybı Nedir?
Ani işitme kaybı, önceden herhangi bir işitme probleminiz yokken, 3 gün içinde ortaya çıkan genellikle tek taraflı olmakla birlikte iki taraflı da olabilen, tıbbi olarak kanıtlanmış (saf ses odyometri testinde 3 ardışık frekansta 30 dB’den fazla kayıp), iç kulak ve/veya işitme sinirindeki bir probleme bağlı olarak gelişen işitme kaybıdır.
Ani İşitme Kaybının Oluşmasındaki Sebepler Nelerdir?
Ani işitme kaybı çoğunlukla nedeni bilinmeyen bir hastalıktır. Bunun dışında viral enfeksiyonlar, travma, çok şiddetli sese maruziyet, damarsal olaylar, basınç değişikliği, hastanın geçirmekte olduğu iç kulak hastalığı, gizli seyreden beyin sapı tümörleri (akustik nörinom), bazı sistemik hastalıklar ve kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar neden olabilir.
Ani işitme kaybının belirtileri nelerdir?
Ani işitme kaybı hasta tarafından bazen tek ya da çift taraflı işitme azlığı olarak fark edilebileceği gibi, aniden ortaya çıkan çınlama uğultu ya da kulakta dolgunluk hissi şeklinde de belirti verebilir. Baş dönmesi bu belirtilere eşlik edebilir. Böyle bir durum fark ettiğinizde ilk yapmanız gereken şey size en yakın kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına hemen başvurmak olmalıdır.
Nasıl Tanı Konulur?
Ani işitme kaybında kesin tanı ancak kulak burun boğaz uzmanı tarafından yapılan tam bir kulak ve işitme muayenesinin ardından yapılacak olan işitme testi (saf ses odyometrisi) ile konulabilir. İşitme testi ile işitme kaybının derecesi ve hangi frekansları etkilediği ortaya konur. İşitme testi sonrasında ani işitme kaybı saptanan hastalarda metabolik damarsal enfeksiyöz nedeni araştırmaya yönelik ayrıntılı kan tahlilleri ve MR ( Manyetik Rezonans ) inceleme yapılabilir. Ancak bu taramalarda bir neden saptanma oranı %10 civarındadır.
Ani İşitme Kaybının Tedavisi nedir?
Ani işitme kaybı, hastalar hiç bir tedavi almasalar dahi genel olarak % 60-65 oranında kendiliğinden kısmi veya tam iyileşme gösterebilir. Ancak hastalığın başlangıcından itibaren tedaviye başlama süresi geciktikçe iyileşme beklentisi azalmaktadır. Bunun dışında tedavi başlangıcında daha ileri seviye işitme kaybı olan, yaşlı, eşlik eden hastalıkları olan ve baş dönmesi olan hastalarda da tedaviye daha az yanıt beklenir. Bu nedenle erken tedavi önem kazanmaktadır.